DEPRESYON NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Depresyon Nedir?
Depresyon, kişinin ruh halini düşüncelerini ve davranışlarını derinlemesine etkileyen, günlük yaşamı önemli ölçüde zorlaştıran ciddi bir ruh sağlığı sorunudur.Üzüntü, mutsuzluk, ilgi kaybı ve enerji düşüklüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Depresyon, geçici bir ruh hali bozukluğu değil, tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Depresyon, kişiden kişiye farklılık gösterse de genel olarak aşağıda yazan belirtileri gösterme eğilimindedir.
Duygusal Belirtiler: Sürekli üzüntü, mutsuzluk, boşluk hissi, umutsuzluk, suçluluk duygusu, değersizlik hissi, sinirlilik, çaresizlik gibi duygular hissedilebilir.
Fiziksel Belirtiler: İştah değişiklikleri (aşırı yeme veya iştahsızlık), uyku sorunları (uykusuzluk, veya aşırı uyuma) yorgunluk, enerji eksikliği, baş ağrısı, kas ağrıları, sindirim sorunları görülmesi olağandır. İştah değişikliklerinin nedeni olarak serotonin, hormonunu verebiliriz. Çünkü bu hormon kişilere enerji verir. Enerji kaybı, eksikliği halinde depresyon rahatsızlığı olan bireylerde yeme bozukluklarından, iştah değişimine kadar pek çok durum görülmesi mümkündür.
Düşünsel Belirtiler: Konsantrasyon güçlüğü, karar vermede zorlanma, unutkanlık, olumsuz düşünceler, intihar düşünceleri
Davranışsal Belirtiler: İlgi duyulan aktivitelere olan ilginin azalması veya kaybolması, sosyal izolasyon, iş/ okul performansında düşüş, hareketlerde yavaşlama yada hareketsiz kalma istekleri görülebilir.
Depresyondan Nasıl Çıkılır?
Depresyon ile çeşitli tedavi yöntemleri ile başarıyla yönetilebilen bir rahatsızlıktır. Tedavi yöntemleri, hastanın durumuna ve şiddetine göre kişiselleştirilir. Genel olarak kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
Psikoterapi: Bir terapistle düzenli olarak görüşerek duyguların işlenmesi, olumsuz düşünce kalıplarının değiştirilmesi ve yeni baş etme becerilerinin kazanılması.
Grup Terapisi: Aynı durumda olan başka insanlar ile bir araya gelmek yalnız olmadığınızı hissetmek destek almanızı sağlar.
İlaç Tedavisi: Antidepresan ilaçlar, beyindeki kimyasal dengenin düzenlenmesine yardımcı olur. Böylece depresyon rahatsızlığı yaşayan kişinin günlük hayatına rahatça devam edebilmesi amaçlanır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku, sosyal destek ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri depresyonun yönetilmesine yardımcı olabilir. Yaşam tarzının değiştirilmesi ile kişinin hayatındaki stres oranının azaltılması amaçlanır. Meditasyon gibi egzersizler günlük rutine dahil edilmesi tavsiye edilir. Bu durumda kişi stres düzeyini azaltarak vücudunu rahatlatır.
Ağır(Majör) Depresyon Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Ağır(majör) depresyon yaşayan kişilerin günlük yaşamları önemli ölçüde etkiler. Kalıcı bir üzüntü ve mutsuzluk haliyle karakterize ciddi bir ruh sağlığı durumudur. Bu durum, kişinin yaşamsal işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırır ve yaşam kalitesinin düşürür.
Ağır(majör) depresyon yaşayan kişilerde her an üzüntü ve mutsuzluk, umutsuzluk veya boşlukta olduğunu hissetme gibi duygusal belirtiler gösterir. Keyifsiz olma, iştah sorunları(çok yeme, hiç yememe), halsizlik, bitkinlik, uyku sorunları(aşırı uyku, uyuyamama) ise fiziksel belirtiler olarak karşımıza çıkar. Ağır depresyonun en sık karşılaşılan ise intihar, ölümle ilgili düşünceler.
Ağır (Majör) Depresyonun Nedenleri
Ağır(majör) depresyonun kesin nedeni olmamakla birlikte, genetik yatkınlık, beyindeki kimyasal dengesizlikler, travma, stres, sevilen kişi yada evcil hayvan kayıpları gibi birçok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir.
Ağır (Majör) Depresyonun Tedavisi
Ağır(majör) depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavi hastanın durumuna göre ilaç tedavisi, psikoterapi veya gerektiği durumlarda her ikisinin de kullanılması olarak süreç şekillendirilebilir.
İlaç tedavisinde son zamanlarda sıkça duyduğumuz antidepresanlar kullanılarak beyin kimyası üzerinde dengesizlikleri düzenler. Depresyon belirtilerini hafifletmek için başvurulan yöntemdir. Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta var. Ağır depresyon yaşayan kişiler ilaç tedavisi esnasında ölüm ve intihar düşüncelerinden kurtulmaları zaman alır. Bu süreç içerisinde kontrol altında olmaları önemlidir.
Psikoterapi olarak genellikle BDT(bilişsel davranışçı terapi) yöntemi kullanılır. Kişinin düşünce ve davranışları değiştirmek hedeflenir. Böylece ağır depresyon yaşayan kişinin süreç ile başa çıkması amaçlanır.
Elektrokonvülsif Tedavi (EKT) ağır depresyon vakalarında kullanılan bir yöntemdir. Elektrokonvülsif Tedavi (EKT) beyne düşük şiddetli elektrik akımları göndererek bilinçli şekilde kısa süreli nöbet tetiklenmesi amaçlanır. Böylece beyin kimyasında yaşanan değişiklikler ile semptomların tedavisi amaçlanır.
Eğer ağır depresyon tedavisi reddedilir ise ne olur? Ağır depresyon tedavisini reddeden kişiler iş, okul ve sosyal yaşamında ciddi sorunlar ile baş etmek zorunda kalır. Yaşamsal işlevlerini, kişisel bakımını yerine getirmekte zorlanabilir. Ne yazık ki intihar ve ölüm ile ilgili düşüncelerden de kendini sakınmakta zorlanır. Belirtiler fark edildiğinde uzmana başvurulması son derece önemlidir.
Hafif (Minör) Depresyon Belirtileri Nedir?
Hafif (minör) depresyonun belirtileri, kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, genel olarak şunlardır:
- üzüntü, mutsuzluk
- İlgi kaybı
- Yorgunluk
- Uyku sorunları
- İştah değişiklikleri
- Konsantrasyon güçlüğü
- Değersizlik hissi
Hafif (Minör) Depresyonun Nedenleri
Hafif (minör)depresyon, genellikle tedavi edilmeden kendiliğinden geçebilir. Ancak durumun daha da kötüleşmesini önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için tedavi seçenekleri bulunmaktadır
- Psikoterapi
- Yaşam tarzı değişiklikleri
- İlaç tedavisi
Hafif (Minör) Depresyonun Önemi
Hafif (minör) depresyon görmezden gelinmemelidir. Erken teşhis ve tedavi daha ciddi sorunların oluşmasını önleyebilir. Eğer hafif depresyon belirtileri yaşıyorsanız bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşülmesi gerekir.
Unutmayın, hafif depresyon tedavi edilebilir bir durumdur. Profesyonel yardım almak, daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olacaktır.
Endojen Depresyon Nedir?
Endojen depresyon, dışsal bir olay ile tetiklenmeyen tamamen içsel nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan depresyon türüdür. Genetik yatkınlık, biyokimyasal dengesizlikler gibi faktörler endojen depresyonda etkili olabilir. Bu tür depresyonlar şiddetli seyredebilir ve tedaviye direnç gösterebilir.
En Tehlikeli Depresyon Nedir?
Depresyonun her türlüsü ciddiye alınmalı ve tedavi edilmelidir. Ancak intihar düşünceleri ve planları olan ağır depresyon, en tehlikeli olanıdır. Bu nedenle, depresyon belirtileri fark edildiğinde mutlaka uzmana başvurulmalıdır.
Yakınlarınızda ağır depresyon belirtileri gösteren biri bulunuyorsa lütfen psikiyatrist veya psikologdan yardım alın.
Kadınlarda Depresyon
Kadınlarda depresyon eğilimi erkeklere oranla daha fazladır. Kadınlar bu ruh hali rahatsızlığını sık ve farklı şekillerde yaşayabilirler. Kadınlarda depresyon hormonal değişiklikler, doğum sonrası dönem, menopoz gibi faktörlerden etkilenebilir.
Lohusa Depresyonu
Doğum sonrası dönem, kadınlar için hem heyecan verici hem de zorlu bir süreçtir. Fiziksel ve hormonal değişiklikler, uyku eksikliği, yeni sorumluluklar, kültürel baskı gibi birçok faktör u dönemde duygusal iniş çıkışlara neden olabilir. Bu durumun daha ciddi bir boyutu olan lohusa depresyonu yeni annelerin yaklaşık %10-20’sini etkilemektedir.
Lohusa Depresyonu Nedir?
Lohusa depresyonu, doğum sonrası dönemde ortaya çıkan, üzüntü, mutsuzluk, ilgi kaybı, suçluluk duygusu gibi belirtilerle kendini gösteren ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Sadece “bebek blues”u olarak adlandırılan geçici üzüntüden daha şiddetli ve uzun sürelidir. Lohusa depresyonu sadece anneleri değil tüm aileyi etkileyebilir. Bu ruh hali içerisinde olan annelere şu hatırlatmalıdır “bebeğine karşı olumsuz duygular hissetsen bile bu durumun bebek ile ilgisi yok”.
Lohusa depresyonu belirtileri:
- Sürekli üzüntü, mutsuzluk, boşluk hissi
- İlgi kaybı özellikle bebeğe karşı
- Uyku sorunları
- İştah değişiklikleri
- Enerji eksikliği, yorgunluk
- Anksiyete, sinirlilik
- Kendine güvensizlik, yetersizlik hissi
- Suçluluk duygusu
- Konsantrasyon güçlüğü
- İntihar düşünceleri
Lohusa Depresyonunun Nedenleri Nelerdir?
Doğum sonrası dönemde anne vücudunda yaşanan hızlı ve yüksek miktarda hormonal değişimler depresyona zemin hazırlayabilir. Annenin yeni doğan bebek ile ilgilenirken uykusuz kalması ve bitkin düşmesi, babanın anneye yeteri kadar destek vermemesi ve annenin öncesinde yaşadığı bir depresyon hikayesi olması annenin lohusa depresyonu riskini arttırır.
Lohusa Depresyonunun Tedavisi Nedir?
Lohusa depresyonu tıpkı diğer depresyon türleri gibi tedavi yöntemleri vardır. Psikoterapi, zorunda kalınırsa ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile süreç atlatılabilir.
Lohusa depresyonu yaşayan anneler için destek almak çok önemlidir. Lohusa depresyonu erken teşhis edilmezse anne ve bebek arasında bağlanma süreci olumsuz etkilenir. Eğer siz veya çevrenizdeki bir anne lohusa depresyonu belirtileri gösteriyorsa lütfen bir uzmana başvurun. Erken tedavi ve teşhis anne, bebek sağlığı için önem taşır.
Erkeklerde Depresyon
Erkeklerde depresyon kadınlara oranla daha az rastlanır. Erkeklerde depresyon genellikle kızgınlık,sinirlilik, alkol veya madde kullanımı gibi farklı belirlerler kendini gösterebilir.