İlişki Nedir?

İLİŞKİ NEDİR?

Sözlüklerde iki şey arasında karşılıklı münasebet ilgi temas olması durumudur diye geçer. İki şey, iki insan birbiriyle bağ kurar yakınlık hisseder ve ilişki başlar.  Bu tanımlardan anlaşılacağı gibi ilişkinin bir dinamik yapısının yani bir davranış olduğunu ortaya kurar. İlişkilerin babası sayılan Argle; kişisel ve uzun dönemli sosyal yönde olan ilişkiler olarak ayırıyor. Uzun dönemli ilişkiler için arkadaşlık dostluk kavramları ön plana çıkıyor. Kişisel ilişkiyi karşı cinsle veya cinsel tercihine göre eş seçimi yaparak yaşanan duygusal yakınlık içine girilen diğer duygulardan farklı olan olan aşk ile ilişkilendirebiliriz. Bunun tanımına da “Romantik İlişki” diyebiliriz.

ROMANTİK İLİŞKİ;

Romantik ilişki veya aşk, insanların yaşamında önemli etki ve işlevselliği olduğunun bilimsel olarak bilinmesi nedeniyle oldukça önemlidir. Kişiler romantik ilişkilerin hayatlarına olumlu yönde katkı sağladığını vurgulamaktadır. Bu nedenle kişilerin hayatında romantik ilişkiler büyük bir önem ve öncelik kazanabilir. Aşk veya romantik ilişki insanların toplumsal ilişkilerin bütünleyici tarafıdır. Diğer ilişkilerden ayrılan romantik ilişkinin nörokimyasında Aşk denilen duygu vardır. Bu duygu ile ilgili farklı kuramcılar farklı betimlemeler yapmıştır. Freud, cinsel arzuların yönetilmesi diye tanımlarken, Harlow bağlanma tutumu olarak ve ilgi, sorumluluk, saygı ve empati yapabilme olarak tanımlamıştır. Maslow ikiye ayırmıştır. İlki “yetersizlik Aşkı” olan kişinin güvensizliğiyle oluşan ve duygusal ihtiyaçları ifade edendir. Diğeri ise; “Aşık olmaktır” Kendini ve diğerini gerçekleştirme arzusu içeren yüksek düzeyde duygusal ihtiyaçları barındıran olarak ifade eder. Tennov ise, geçici bağımlılık oluşturan sevilen kişiye yönelik olumlu duygulara verilen kimyasal tepkiler olarak yorumlamış, kişinin bilişsel etkinliğini devre dışı bıraktığını vurgulamıştır. Kernberg’e göre de, varoluşsal boyutta benlik sınırlarından uzaklaşması terk etmesidir. Romantik ilişkilerde bebeklik/çocuklukta bakım verenle kurduğumuz bağlanma stillerini içerir. Bağlanma ile ilgili en önemli kuramlardan biri Bowlby’e aittir. Bowlby farklı kuramsal bir anlayış öne sürse de Freud’un erken bağlanma ilişkisinin ömür boyu sürdüğü düşüncesine katılmaktadır. Bowlyby’e göre her bireyin yakın duygusal bağ kurmaya ihtiyacı vardır ve bağlanma stili kişinin yaşamında psikososyal gelişimini önemli derecede etkiler. Shaver ve arkadaşları da bağlanma stilleri ile romantik aşk ile bağlantı kurarak, kişilerin bebeklikteki bağlanma stillerinin, aşık olduğu kişilerle ilişkilerini belirlediğini vurgulamışlardır. Buna göre, bebeklik/çocukluk döneminde güvenli bağlanma yaşayanlar başkalarına karşı yaklaşmaktan ve onların kendilerine yaklaşmasından kaçmaz rahatsız olmazlar ve izin verirler terk edilme korkusu minimum seviyededir. Bu tür bağlanma stiline sahip olanlar, genellikle başkaları ve kendileri hakkında olumlu düşüncelere bakış açısına sahiptirler ve bir eşle yakınlık kurmada ve karşılıklı dayanışmada rahattırlar. Kaçıngan bağlanma stiline sahip olan bireyler, karşısındaki kişilere fazla yakın olmaktan güvenli diye belirlediği alanın içine girilmesinden rahatsız olurlar ve çok fazla samimiyete ve yakınlığa izin vermezler. Başkalarına bağlanmak ve onlara güvenmek bu kişiler için oldukça zordur. Kaygılı bağlananlarsa, ilişki içinde oldukları kişinin kendilerini yeterince sevmediği yönünde kaygıya düşünceye sahiptirler ve bağımlı ilişki kurmaya çalışırlar. Kaybetme korkusu ağır basar bu nedenle sürekli fedakârlık içinde olabilirler. Romantik ilişkiler/aşk kişinin bağlanma geçmişine göre farklılık gösterir.

NEDEN İLİŞKİYE İHTİYAÇ DUYARIZ?

Sevmek sevilmek, önemsendiğini ve ilgi almak insanın en temel duygusal ihtiyaçlarındandır. 75 yıl süren Harvard mutluluk araştırmasında çıkan sonuçların insanların mutluluk için ihtiyaç duyduğu en önemli faktörün “derin ve anlamlı” ilişkiler kurmak olduğunun önemini yansıtıyor. Bu bağlamda kurulan ilişkilerin bağlanma şefkat ilgi gibi temel ihtiyaçların karşılanması kişiler için anlamlı ilişkiler ve derinlik barınması kişi için önem taşıyor. Romantik ilişkilerde kişi kendini ifade etme duygusal açıdan tatmin olma açısından yaşamımızın olumlu yönde ilerlemesi açısından önemli etkenlerden olarak karışımıza çıkıyor. Kişi ne kadar tatmin edici ilişki yaşar kendini gerçekleştirebilme alanı bulunur ve temel duygusal ihtiyaçlarını alırsa hayatının o derece mutlu tatmin olduğunu vurguluyor. Romantik ilişki ihtiyacının nedeni sıralayacak olursak;

  • Sevme ve sevgi alma ihtiyacı, -güven duygusunun tatmin edilmesi, – rutini değiştirme arzusu, – özgünlük, – öğrenme ihtiyacı, -paylaşma ihtiyacı,-özgürlük, – oyun ihtiyacı, -fiziksel ihtiyaçlar, -sorumluluk ihtiyacı.

kişiler bu gibi ihtiyaçları nedeniyle romantik ilişki/aşk ilişkisi kurma ihtiyacı duyar. Tabi her zaman bu şekilde temel ihtiyaçlar karşılanmaz ve sağlıklı ilişkiler kurulamaz bir taraf acı çeken ve sömürülen taraf olur ve ilişki toksit bir ilişkiye dönüşür.

SAĞLIKSIZ İLİŞKİ NİTELİKLERİ;

Sağlıksız ilişkiler genellikle narsist kişiler tarafından oluşturulur. Başta kendini mükemmel gösteren kişiyi elde ettiğini yani artık ondan ayrılamayacağını düşündükçe gerçek benliğini ortaya koymaya başlar.  Bu kişi ilişkide olduğu kişiyi sürekli eleştirir hiçbir şeyini beğenmez ve kişinin özgüven ve benlik saygısı gittikçe azalmasına neden olur. Kısıtlamaya başlar ve sosyal hayatından koparmaya çalışır kişiyi bağımlı hale getirmek için bütün yolları dener. Hatta bazen psikolojik şiddet ile yetinmeyip fiziksel şiddete başvurmaya kalkar. Diğer kişi daha karamsar, öfkeli, aşırı tepkiler veren kişi haline dönüşür ve geleceğe umutla bakamaz. Sosyal hayattan koparır, kişinin sürekli iletişim halinde olduğu arkadaşları artık görüşmek istemez ve aile bağları zayıflar. Kişi kendini önemsiz değersiz bir işe yaramaz olduğunu düşünür ve sevilmediğini sevilmeye layık olmadığını hisseder. Bu gibi ilişkiler kişiyi depresyona ve derin psikolojik sorunlara neden olur. O nedenle kişiyi olumlu yönde doyurmayan bu ilişkiden uzaklaşmak hatta bu konuda zorlanırsa psikolojik destek alarak bu yönde ilerlemelidir.

KAYNAKLAR

  1. 1. Sternberg RJ. Cupid’s Arrow: The Course of Love Through Time. UK, Cambridge University Press, 1999.

Sternberg RJ. Cupid’s Arrow 1999 S.1 (bu benim sayfamda)

  1. Shaver  P,  Hazan  C,  Bradshow  D.  Love  as  attachment:  the integration  of  three behavioral  systems: 1988.

Shaver  P,  Hazan  C,  Bradshow  D.  S.1 ve S. 2

  1. John Bowlby and Attachment Theory

John Bowlby book 1993 S.1, 2, 3

  1. Moss  BS,  Schwebel  AI.  Marriage  and  romantic  relationship:  the  fining  intimacy  in romantic  relations.  Fam  Relat  1993

Moss  BS,  Schwebel  AI.  1993 S. 1, 2, 3,

About Author: